Orda çiçekler çok güzelnelerle karışıyor aklım oysa öylesine düzgün, pırıl pırıl bir yol kıyısında çiçekler, elma ağaçları, duvarsız evler nereden baksan bir nehrin aktığını görürsün içinde suyla oynayan çocuklar, onlara öğüt veren anneler anne deyince yine içim yandı bıraktığım yerden anne dur gitme diyesim geldi bir türkü söylemek, hareket etmek için yaşa, biliyorum geç kaldım anne hep senin doğurdukların yüzünden yoksa tam tersi mi desem takılıp kalıyorum işte böyle tam başında öykünün kaleme gitmiyor elim gökyüzüne yerleşiyor ışıklar ama yürüdüğüm yere dikkat etmek zorundayım bir başka ’sen’e tökezlememek için kader deyip geçmemek için birde bu yolu daha güzel parlatmalıyım ki iyice içime sinsin pırıltılar sapmayayım yolumdan bu çiçekler çok güzel, bembeyaz, pespembe bilirim aklım söylüyorsa yanlış yoktur gerek yoktur yeni bir alfabeyle başlamaya profilime yeni bir ben eklemeye beni iyi görmeliyim önce şu yarım sözcüklerden kurtulup yarım aynalara takılmadan açık önümdeki kitap kurtul diyor yarım gitmek, gelmeklerde evdesin sonunda, yalnız, olsun yürümek bütün insanların harcıdır kısa, uzun olduğunu bilmeden her yolun elleriyle kurarlar, sallanacakları salıncağı oturacakları yeri ellerini çalıştır durma hadi böyle emrediyor beynin uzan al tumturaklı yoldan orda çiçekler çok güzel, pespembe, bembeyaz!.. 09.12. 2020 / Nazik Gülünay |