Hope
Bir pancar tarlası morluğunda kalbim
Beyaz çiçekli gitar bunu vaad etmemişti Sonra mavi bardakta içilen sular Yoksa deniz miydi? Ya da gittiğin gün ayrılığın saçlarıma sinen kokusu Bayağı bir şiir olsun diliyorum Çünkü hiçbir şiir üzerimde yeşil bir manto gibi Güzel durmayacak Bir de bu gece parlak bir dolunay Onu sana şikayet ediyorum Senden sonra böyle güzel olmamalıydı gökyüzü Bir şey yiyip içmeyip kırk altı kiloya düşmeliydim Her gün ama her gün bir gemi düşlemeliydim Tersanelerinde işçileri yıpranan Bir memleket ki yangın yeri Yollarında çocuk oyunları yitirilen Ve geleceğini bir yağlı bir urgan gibi boynuna geçiren Bak şiir beni götürüyor bir yerlere Umduğum değildi bu karanlık Ona da alıştım I HOPE SO |
Dipteki karanlıktan kısık bir ses işitiyoruz. Bütün dikkatimizi kırmızı bir kırgınlığa çekiyor. Daha iç açıcı, daha ışıklı, daha intizamlı olmasına itirazı olan sese kulak kesiliyoruz. Sanki gemi kamarasında gibi kalbini çeviren itiraz yine de denizin sesi midir?
Karanlığın umuda engeli yok. Esas böyle bir havada incilenmeye başlar köşesinden umut ve aydınlık.
Şiir güzelliklere götürsün hep, daima iyiliğe.
Sevgi ve saygımla,