Çiçek açsakuru dallar sarmış sanki dağı taşı susuz kalmış ovalar, ç’alınmış yağmur nasıl talan olmuş toprak, çapaklı gözünü açıp baksa, yağmalanmış tohumu nasıl susayım söyle köye inmeyen yol dibi kazılmış nehir, mezar hangi oğulun kızın ağıdı olayım bir yanda kocaman ay altında ölür insanlar geçit açılmış gibi ölüme hayat boynunu bükmüş bekler akıl donmuş, yüzde maskeler her gülen yüzün altında değildir umut değil, pırıl pırıl gülen çocukların gözünde ne zaman yürür insana bu kendini örtünmüş kalabalık dönüp baksalar arkalarına bir yok oluş görecekler dağ taş altın olsa ne olur nerde ateşi ilk bulan insan sevgiyi bulsa kör mü oldu gözlerimiz göremiyoruz baharı geçemiyoruz dibi betonlanmış nehirden ne kadar uzakta söğütlü ince yol ocak yaktığımız bahçe gülüşler kuytu bir mağarada kalmış kimse çıkmıyor kendinden dışarı ey bir kişinin ağzına bakan salaklar kurutulan ağzınız diliniz bir koşsa suya çiçek açsa insanlık!.. 08. 05. 2020 |
Çok güzeldi misralar,tebrikler Glenay dost. Sevgilerimi biraktim...