Cam
Bize baktığımda erken
Ellerine geç, ismine yakın Belki bir kasırganın ortasında Sönme vaâdinle yanmışım Günleri, adımları, bir dağın yamacını Enleminin biricikliği, vazgeçilmezliği Olmamış gibi Oldurmuş gibi Ne de çabuk siliniyorum gölgenden Mizacım olduğundan demek Bir kalem yapıştı elime Şiir diye bir şeyler oluyor yine Sesi nehir, nehiri saz Yemyeşil bir çayır gözünde Ekinler boy verir hayalimde Eşsiz kelimelerden evi Sıcacık dili Kelâmı kuvvetli Ruhuna çiçekler ekilmiş yar Yarim, güzel sözlüm Evreninde bir orman açar Haber vermeden Yine demeden geldi yangın Vardığım yollar yoksul Rüya bizdi, bizsiz hayat imlâsız Yarab, sen verdin sen al Tacım ışıktan, tamamlandım sustan Yok, yokluk ey Tanrım Baştan sona, sondan ufka bakan Ellerim boş, ben bensiz Sensiz ben gayri hazan Yok başka bildiğim Mağlub ölçeğiyle bir terazi Su, sustu kefenine Ben, ölümün ayağına her gün kapanan Artık kumlar bütününe biçare Gittiğin gündür sebebi! Batşeba’nın kalbi camdan Sessiz semer vurur alnına Ve o derin kesik kanamadan Yok dur demek! |
kendimi bir yürek yangını ortasında bulduğum kesin,
ve yokluğu tanrı denile havale etmediğini düşünerek hem de şairin...
eyvallah.