İncir kuşları
Kurtarılmış şiirler yollayacağım sana
kaç mahalle ötesinden sesimi duyacaksın iftiralardan ve hayasız aşklardan ötede hiç bir kahinin ön göremediği tertemiz bir dille yazılmış dünya hatıratları kut almış sözcükler bırakacağım ardımdan cinnet akşamlarından kurtulur gibi incir kuşlarının seslerini duyacaksın öldüğümü değil belki bu sonbahar değil de sonrasında hüzünlü kızıl yapraklar düşüreceğim eteklerine hafif rüzgarlar gezinecek etrafta yanaklarından bahisle herkes birbirine soracak ‘’ kim bu kadın ‘’ lakin şimdilerde yokluğunu eksikliğime sayıyorum ‘’ zaten esirikli bir kadındı ‘’ diyor avunuyorum katidir bir eski limanda içip kendinden geçtiğin yüzün asıkmış saçların dolaşık soruyorlar ‘’ neden niçin ‘’ söyle bana öfkelenince hala üzüm kurusuna dönen yüzünün çıkık elmacık kemikleriyle birleştiği yerde işler nasıl demem o ki burnunu çekiyor musun yine ağlarken usul usul göz yaşı medeniyetinden kaç kişi kaldık sen onu söyle asıl aldırmayın diyorum yine sarhoştur sevdiğim aldırmayın abartmıştır hasreti aşkı ve özlemi o hep öyledir esmer bir güncedir derin bir düşünce yırtık bir urba kendi olası kaderinin kör ebesidir o kimsenin bir şeyi değil |
tebrikler ve saygılarımla.