Güvercin savaşları
Size yıkılmış bir ülkeden sesleniyorum
talan olmuş bir geçmişten dağılmış gitmiş buğday tarlalarından karga sesleriyle çılgına dönen bir köylünün avucundaki ölü güvercin gagasından oysa gönlümü size vermiştim avuçlarınız intizar yerine duaya açılmalıydı aşk gibi görülse de ölümcüldür güvercin savaşları simsiyah bulutlarla kaplı bir gökyüzünden denizi kararmış takalara kadar aklımda ne varsa sizin efsanenizdir aslında uykuda geçen her süre rüyalarının pencerelerini aralayamayan adamlardan yaşamayı bekliyorsanız unutun artık bunu unutmak da bir nevi rüyaya dalmaktır zamansız hafıza silme işlemi de bir manada budur yazın sonuna doğru yağmurlar bu işi eline alır çıkın sokaklara olabildiğince ıslanın uzak ülkelerin insanları savaşıyor sürekli mesafeli satış sözleşmeleri var aklımda hep neticeleri ta başından belli olan akitler önce çocuklar ölecek sonra güvercinler ve barış yalvar yakarış peşine düşeceksiniz aşkın saçma sapan işler koridorunda Tanrının artık kimin duası galip gelirse kimin bedduasına karşın neticede katledilen her ordu dönüşte kaç nesil tükettiğiyle öğünecek oysa yağmurun altında yürürken aldığım mutluluktan serancamların bile haberi yok darağaçlarında kırılan karanfil boyunlarından çekip gittiğimiz yerlerde öylece kalakalan akasyalara bak zeytin ağaçlarının kararan meyvelerini düşün çığırtkan kuşlarının karınca adımlarından nasıl haberleri olabilir bunca acının içinde ah be kadın pembe fistanlarınızın üzerinizde intihar etmiş gibi duracağı o son mevsimdeyiz sizin dudaklarınız yok benim şiirlerim |
Tebrik ediyorum, daim olsun..
🌺