YürüyorumGözlerimin kuyusuna çekilen gecede Dışarıda kalan yağmur kokusuna pencereleri uyuyorum Islak saatlerin şehrin üstünden geçmesi gibi biraz bulut getiriyorum aklımın yanına Evlere ve ağaçlara.. Parmaklarımın arasından kayarken simsiyah bir örtü Ne yaptığımı bende bilmiyorum Yürüyorum Anlamsız telaş saçlarımı uzatıyor yol boyuna Düşünmek için vaktim olabilirdi fakat Çok çabuk geçiyor zaman Ve ben açan çiçeklere yetişemiyorum Hayli yorgunum Bitkin sessisliğin sis köprülerinde alnımın terine soğuk geliyor Elbette ölebilirim bir çocuğun yerine fakat Kulağımda mütevazi coşku Maviyi sesleniyor uçurtmamı arıyorum Sonra bir daha Yeniden yürüyorum Sevgilim geliyor aklıma Duruyorum ... |