OLAĞAN ŞÜPHELİuzun zaman önceydi, nefes alabiliyordum ve yaşamak oyuncak bir tahta değildi henüz başımı sokabileceğim bir hayal içine girebileceğim küçük bir anlam arıyordum sonra kederli bir akşamüstü durup dururken “uzak şeyler büyülüdür” diye bir söz çıktı ağzımdan boşluğa yayıldı söz, boşluğun hacmi büyüdü bu tür sözler yalnızlığı bozulmuş şehirlere götürür insanı kızdım dudaklarıma sorumsuzca davrandığı için biri getirip önüme bırakıvermişti yirmi birinci yüzyılı sonra da kaçıp gitmişti ardına bakmadan o günden sonra başladı bu düzenli ıstırap normal değilim dedim doktora mesleğiniz nedir peki? diye sordu “rehinelik” dedim, bu yüzyılın rehinesiyim ücret karşılığında rehinelik yapıyorum ben “anladım, bir şeyiniz yok, gidebilirsiniz” dedi tam çıkarken durdurup ekledi gülümseyerek: “normal olmayan siz değilsiniz, diğerleri” çıktım kendimden dışarı arkamda; terlikleriyle beni izleyen “acı çekme olasılığı” tam karşımda duruyordu duyguları tükenmiş dünya gözlerim baştan çıkarıcı uzaklıkların iklimlerine daldı birden ıssızlığın sesi boş bir tarlayı dövüyordu az sonra muhafızlarıyla yanıma gelip “seni götürmeye geldik” diyecek sayın ıssızlık “neden her defasında ben?” diye sorduğumda “tek olağan şüpheli sensin” diyecek keşke hiç demeseydim “uzak şeyler büyülüdür” diye kalmazdım böyle yan-anlamlar içinde zaman böylesine bükülmez gerçek insanı böyle parçalamazdı ordu gibi üstüme gelmezdi çıldırmış günahkârlar kalabalığı ve unutuluşa gömülmek; ah en kötüsü de bu işte. belleğe hasar verir unutuluşa gömülmek neyse ki sıra dışı bir yetenek edinmiştim yıllar içinde hayal kırıklığının üstesinden gelme yeteneği sesleniyor arkamdan gelen “acı çekme olasılığı”: durdurmalısın artık bu yürüyüşü çünkü yürüyüş şiire götürür şiir ise bir intihar türüdür yürüdüm duymazlıktan gelerek acı çekme olasılığını dev bir ekran sarkıyordu aşağıya hafızanın sokağından düşüncenin çöle çevrilişiydi anlatılan yıkıntılar arasındaki aşk sanatıydı saldırıya uğramış düş atölyesiydi yürüdüm kan ter içinde anlamanın verdiği hüzünle yürüdüm merhametin ve bağışlamanın krallığına doğru |
çok iyiydi sevgiler her iki yüreğe...