Beynimin Oyunları...
Birbirine yabancı ama karışık
Rüya mı, kâbus mu ayırt edemediğim Jiletle kesik kesik şeyler gibi Tonla şey gördüm kaç gündür. Hem rüya, hem kâbus hemde düş Beni bir öldürdü bir doğurdu Bir kendime gittim, bir kendim dışına Tuhaftır, uyandım, uyudum, tuhaftır. Başımı kaldırdım, indirdim, kaldırdım İnandım , inanamadım, yattım, uyumadım Öyle bir şeydi ki bu, aklım almıyor Sanki bin yıllık bir ıstırap çektim. Gördüm, duydum, hissettim Bir anda kayboldu herşey, şaşırdım Delirdim, akıllandım, ne yapacağımı bilemedim Sırtıma evren oturdu, ağrıdı her yanım. Gerçek olduğundan emin değilim Ama izleri duruyor üzerimde Ne yaşadım ben, neydi bu Şimdi yatmaktan korkuyorum. Garip, bulanıktı herşey, tuhaftı Yolculuk gibiydi boyutlar arası Hem gidiyor hem kalıyor gibiydim Ölüm çekiyordu ama koparamıyordu beni. Çektiğim şey acı değildi Acı, merhem sayılır Bu başka bir şeydi Beynimin oyunları fiziğimi oyuncak yaptı. Kalbim yırtılıyordu âdeta Gözlerim zonkluyordu Yanıyordum donarak Beynimin oyunları ruhumu oyuncak yaptı. Ama ben hiç oynama taraftarı değildim Beynim, kontrolümü saf dışı bıraktı Benimle oynadı, alay etti, acaip bir şeydi Beynimin oyunları benimle oynadı. Bir kaç gün sonra aldım kontrolü yeniden Lâkin o verdi, kendim alamadım Sanki bana verirken şöyle dedi; Al! Seninle işim bitti! Haklıydı, bitmişti, bitmiştim Delirmek lezzetli değilmiş Şu aradan geçen üç günde Ne az ne çok, daha öte anladım! Kuşların sesini duydum Dikkat kesildim gerçek mi diye Kendime geldim öyle Geldiğimden emin olamadan. İnanılacak gibi değildi Ama inanılmayacak gibi de değil Unutmam gerek bunları Unutmam gerek beynimin oyunlarını. |