Hep sensen yazmak geçiyor içimden, hep sen şubat bulutları dolmuş odanın içine oysa çay demlemek istiyorum gözlerinin yeşilinde kar dolmadan kirpiklerin çiseleyen yağmurda yakmak ateşi ne güzel olurdu sorunların üstüne kapıyı örtmeden güneş ışığında görmek sevgini takılıp kalmadan şiir sözlere gerçeğin elinden tutmak tutar gibi kalemi geleceği yazmak en olası düşlerden sen desem sanki çıkıp geleceksin odun sobasının başından şaşkın bakacaksın rüyaları bırakıp belki yüzün kızaracak büyüklüğünden sevdanın gittikçe uzaklaşacak az önce adım attığın yol görünmez olacak tren.. 16. 02. 2020 / Nazik Gülünay |