Işık Ormanıİmdadıma yetişiyor eski bir ruhun sesi Ki ne zaman böyle olsa dakikalarca gün sayıyor ağlayarak içimdeki çocuk. Bak! Soğuk Aralık gündüzlerini sokaklarda geçiren ayaklarım, Bak! hala ısınacağına inanıyor ocakta Bunca tufanları sanki hiç yaşamamışım, Değmemiş eteklerim suya. Neden üşüyorum ki ve neden üşür, Neden ağlar adamın içinde bir fotoğraf Zaman diyorum, zaman ki beni hayatın karşında un ufak Güneşi doğuruyor bu insanlara. Gel ve ver elini elim. Ayı sevdiğimiz o soğuk geceye gidelim. Yüzümüze muştulanan o kırmızı ayın göğsüne Ve bulutlardan düşünce yine ayak diplerime Hapsolunca çocuk taş ustasının gözlerine Ki hoyrattır elleri taş taşımaktan, adım başı yara bere. Umut denen çekiç ve örs ve korun alevi Isıtacak seni. Ey! Şiiri doğurmak için sancıyan yanlarım, bak! Düşüyor kar yılca beklediğinden kin tutarak |
ayrı kalmaksa kimi zaman bizi bize de yakın kılan değil mi mevsimin özü ve özrü?
tebrikler yürek dolusu.
ne güzelsin şiir
sevgimle.