Çoban (17)
“-senin Şaban Emminin “yeğe şişek” gibi
bizim de bi “yeğe goyunumuz” varıdı “Haylaz” durdan çüşden annamaz aksinin, aykırının öğnde ğedeni benim de getdi-getdi zamannarım, o zaman “deli ğoyun” da goyun hani goş gibi, yaman emme illem “haylaz”ıdı! nerde bi nakıslık varısa nerde bi “goruma bekçisi” tığlayıp duruyosa sevmediğim namerd olasıca adamın birinin hiş çobannık etmemiş, sonradan görmenin zıyanının gıranından geçiyosam, yeğe! haylaz! o dakka, derağap“dur-mur” demeye ğalmaz bodoslamadan zıyana dalmışdır anında olamaz “deli goyun” dan başgası asla.. nayeti mal bu ne annar senin ziyanını dutmanın imkanı yok ı-ı bizim “haylaz”ı .. “kişle”sen, “heyle”sen “ı ıhh” sen ne dersen de! dinnemez, “bana mı(sı)n demezdi valla-billa ötekinner gibi “gerisin geri” sürüye deği(l) de dediğin gibi “nakısına” “burnunun do(ğ)rusuna yallah, dikile ğalır ziyanın ortasına “haylaz” deli ğoyun “pırıkır geder” ho yanna sen ona ğetsen, geri ğalan sürüyü ehmal gerek de(ye)cem buna da “ayrı çoban ilazım” demek öyle ya gari? valla bek zıddıma gederdi “haylaz da değil de bek, bayaa bildiğin “deli” .. senin hesap bi ğün bu; depemin tasını atdırtdı gözünün yaşına bakmadım endirdim kımçıyı “yermin yememin”, “yermin yememin” elimin-erdiği yerde, neresine ğeli(r)se vurdum ondan sonura “haylaz” deyelek ba(ğı)rdım mı? “tun tun yiter” gederdi zavallı.. valla! “ağzı var dili yok, nayet Allahın bi mahlığı” sonuratdan sonuraya bek pişmen oldum emme ne fayda.. .. sanı(r)sın benden sinnenirdi eve ğeldik miydi bu benden ıralaşcan derkene var ya guzusunu bulamaz, sapıdır gederdi anasını bulamayan öteki ğuzuları ön ayaklarından dutar sallarsın da “do goyun”, “garağöz”, “çomak” deye anasını ünnedin miydi mi? goyun yanık yanık meleyelek ğeliler alıllar ya! bu! asla ve kat’a .. ağşam eneze ğuzuyu eliğinen galdırı “deli ğoyun, haylaaz” deye ça(ğı)rısın bu seğidelek ğeli(r) emme ı-ıı beş adım galalak duru(r)-bekler gözüyün içine içine bakar vazgeçer ona doğru eletsem zavallı gorkar, yes eder nakısına, ötelere gaçar ötekinner gibi altına da ataman yere ğorun zabını mezburen eneze ğuzu deben düş nece sonura “deli ğoyun”un sesine varır.. anasının biciğine saldırır, deli ğoyun neçeden sonura alır bu sefte de anasının südü enmez, ememez enezenin dizinin dermanı yetmez eneze aş(ç) galır .. nece sonura, bizim çocuklar fehmettti de “yanık guzu”yu eline alır en öğnde bekleridi deli ğoyuna “haylaz” deye ünnerler eneze ğuzu anasının peşinde dört döner emme deli ğoyun sovuk duru(r)du.. gatliken emdirmedi ğetdi kendi guzusunu bi ğün bakdık eneze ğuzu ölmüş galmış çatlayo, ğuzusunun başından getmeyo gatli emme “geden getdi..” anası mındar ölen emlik-günsüz bi guzu varıdı haylazın ölen eneze ğuzunun derisini bu öğsüz, günsüz emlik ğuzuya keydirdik, “haylaz”ın yanna elettik gıçını yalatdık.. haylazın biciğini öğsüze verdik emme ı-ıh, bi türlü enmedi deli ğoyunun südü nelikler etdik.. neler neler yedirdik bobam gahırlandı “sen hurdan bi ğet” dedi ben de çekince ğetdim mardım gayfaya öte deli ğoyun neçe sonura “al”mış günsüzü aldı emme..? .. ağşamları eve gelirkene senin “haylaz” kimseyi dakmaz, hiş bişiyi umursamaz hepisinden önüş seğidelek eve ğelişi bizim çocuklar da öğsüzü gollayınca o’nun “o” emlik guzuya can havliynen seğidişi hele de yanık öğsüz guzunun o guyruk sallayışı “Haylaz”ın yanık guzuyu sahaplanışı, aralarındahı m(uh)abbeti gör bi yahay bişi(y)di.. .. ertesi sene topal gasap gurbannık alıyomuş bizim deli ğoyun “Haylaz”ı verividik getdi o “emlik” guzu, o “yanık eneze” guzu gayat gözel bi körpe toklu oldu bana ğalısa ötekinnerden fersah fersah eleri emme anasının adı ona meres galdı haylaz kelemesine tanış ya “Haylaz Toklu” taha “hay” demeden yanımda bitiviri neyye?... an başlarını gollarkana ekinerin içinden yolduğum cığcıklarınan gatır düğmeleriynen, acımıklarınan hu elleriminen beslerdim onu ondan ötürü bek ele ğeliridi, hiç ziyana sünmez, dayıma yanıbaşımdadır emme hani ben yayıl demeden yayılmaz, ye, iş demeden yemez, işmez ayrı bi Allah vereseği ta öyle yani! ben de Allah var; günboyu olanı biteni, havadisleri ona annadıverin yavıklımınan olan düşlerimi asıl yavıklıma deyemediklerimi ona derin, baya bildiğin yarennig ederdik görsen kırk yıllık epap gibiydik biziki de “goyun gözlüydü” ondan belki sürüdekinner gibi yönü öte gedeyin de horada yayılayın, sulanayın dese el yayılır; o beni dinnerdi geçi gibi gurnadan ya da elimden içerdi eve ğelidi gapıyı açık buldu muydu depemde beklerdi “hadi ğedelim goyunnarı güdelim” der gibi bi ğören ossa beni sapıtdı sanırdı.. “Haylaz Toklu”.., “Haylaz Goç” oldu! hemi de goşların hası.. .. DEVAM EDECEK |
Canı Gönülden kutlar
Tebrik ederim.
Maşallah.Bizi biz gibi anlatan bir eser
Nice nice güzel şiirlere İnşallah.
İlhamınız bol olsun.
Selâm ve Duâ ile
Saygılar Sevgiler sunuyorum.