Bileğimdeki kırmızı kurdeledil kemiksiz bir kızgınlıkla açsam ağzımı dünya söz saçılır ortalığa belki toplamaya gücüm yetmez bir de sevdiğin söylerse ipe sapa gelmez yalan yanlış sözleri küçülür küçülür de kaybolur denizde bir damla ara bulursan en güzeli içine mi hapsetmek gerçekleri yoksa bileğine kelepçe takılacağına aldırmadan salmak tepeden aşağı belki bulur varacağı yeri de nefes alırsın derinden işte kalıyor bende bir sürü gerçek, söz kırmızı kurdele bileğimde içimde kara kara dertler kapıyı çekip gidemem öyle bir erkek gibi kadınlığım bakar kapı önünden ayaklarımın gittiği yere! kim bilir şiire de böyledir yönelmem içimin zehri durmaz yerinde öyle kolay tutsak alınamaz o yerde sürüklenemez gözleri ilerde, başı diktir vardır her inkâra bir yanıtı her acıya bir merhem sürer yanındadır kadının, kadınlığının isterse yıldızlarla donatır kendine kapatılan gökleri insandır kadın bu böyle biline.. 18. 12. 2019 / Nazik Gülünay |