Çoğul hüznüminan bana, şiire uysun diye değil hüznüm nefes alıp veriyorum ağaçlar kadar mı bilmem nerede yakalayamadığım şey’ler yanımda oturan çocuğun da belli hüznü bir şey ummak istiyor bakışlarımdan ikimizin gözleri de ileriye bakıyor kayıp giden zamanda ne çok tutmak isterdim elini romanını yazmak yetmez onun kadar yalnız değilim çoğul hüznüm, insan sayısı kadar istese eylül beni sararmış yaprakları eyler fırsat vermemek için giriyorum şiire en uslu adımlarımla yapraklarını ezmeden üstelik topluyorum parktan en güzel çınar yapraklarını çiçek gibi takıyorum defterimin göğsüne sanki hüzün bana davetiye gönderdi de düğünsüz, derneksiz evine gittim çıkmam bir gülümsemenin elinde kapıyı açıp onu uğurlarken bir sevgi sözcüğü bile gerekmez dönüp ardına bakması yeter nasıl bakarsa doğuşuna güneşin.. 11. 09. 2019 / Nazik Gülünay |
Ve kaleminzn anlam dolu
kelimeleri yazıyorsunuz
yüreğinize saglık gülünay hnm. 👏👍