Eylül Edebiyat Ayı DeğildirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir paul celan in ölüm figü şiirinden esinlenilerek oluşturulmuştur.
Akşam daha uyumadan yatağında Sokak aralarında senin ağzından başlıyor şiirin gürültüsü Ve geceleri dönerken ikindilere Öğlenleri tepemizdeyken küçük kızgın, çılgın gaz topu hiç durmaksızın öpmekteyim sesinin duru beyaz türküsünü Bazen şiir yazıyormuşum gibi yapıyorum en güzel böyle anlatılıyor aşk da kavga da Bir kadın oturuyor balkonda korkuluğun titreyen demirlerinin yumuşak gıcırtısına kulak veriyorum. Elektrik kesildiğinde su faturası ödenmemiş bir halde komidinin üstünde Doğalgaza gelen zamla büyüyen o büyük ölene kadar mokoko bizi yüce Sezar gürültüsü Ah ben durup dururken yine senin kızıllığını yazıyorum memleketin durup dururken işlenen insan haltlarına şaşarken. Sana yazılıp sokağa çıkıyorum yıldızlar parlamıyor Zaten görünen tek yıldız güneş artık şehirlerde Sonra ölümlüleri çağırıyorlar ıslıkla dağlara Ormanları yaktırıyorlar tüm küçük parmaklara Biri bir şeyler bağırıyor hadi bakalım buyurun cemaatle maden sahalarına. Senin omuzlarından köprücük kemiklerinden sızlayan kaburgandan içmekteyim o bitmek bilmez yaşamak telaşını. Otobüsler Tramvaylar Metrolar otomobiller Sakallar Bıyıklar Çarşaflar Etekler topuklar şortlar ceketler koşuşturmalar durmalar turnalar ve aşk Bir şehir alıyor ve tüketiyor bozkırın ortasında ömrümüzü. Dolup dolup üstüme geliyor vapurlar Bir kızıl goncaya benziyor dudağın Bir kişi bağırıyor daha derin kazın dağları Ve siz daha çok alkışlayın ey sıradakiler Tutup avuçlarında bir ülkeyi savuruyor kaderlerimize zehrini Ve sizler daha yükseğe taşıyın tahtımı Gün ortalarında seyretmekteyim senin yüzünün buğusunu Ve gözlerini ellerini karnını kıvrımlarını Hem düş hem gerçek. Bir kişi oturuyor şehirde Senin saçların dayanılmaz güzel Bir şiire İnanıyorum Bir sana bulutlar güzel Panzerler düşüyor köprü altlarına ve hamt ediyor biri Bu bizim için bir fırsat gülüşü kıvrılıyor dudağında Ve ben akşamları ölüp ölüp dirilen Durup dururken küllenen şeyler düşünüyorken senin dudağın sakıncama imtihandır Aklımı şiirlere bölen bu renk şiirleri kadına kadını adlarına adını yine renklere Bu sesimin rengi Bir seni taşır birde bunca şeye öfkemi Öfkemi ağaçlara bölen Ağaçları kökünden söken tomurcuğu görünmez gökdelenlerde saksıya dikenlere olan öfkem Neyse ben yine çok söyledim zira Eylül edebiyat ayı değildir değil mi. Konserveler hazır Menemenler dizildi Hadi Fasulye kurutalım sevgilim Ve sıcak tut gözlerini sadece gözlerin ısıtabilir yüreğimi say ki şu Metrisin önü bir uzun alan... |
İnsanlik mutfaginda harman edip çok çok güzel
Bir yaşamak öyküsü koymuşsun ortaya sevgili şair kardeş...
Var olsun emeğin susmasın kalemin
Selamlar saygılar