Ey Türkoğlu!
Önceki baharlarda O en güçlü ırmaktı,
Güneşle erir karlar, hızına hız katardı. Kuvvetinden emindi, gürül gürül akardı, Kayaları çöp gibi, omuzuna atardı. Yorulup usanmadan, uzaklara bakardı, Aceleciydi çok da, O’nu bekleyen vardı. Yollarını gözleyen, susamış çöller vardı, Gece gündüz demeden, hep menzile koşardı. Damlasının her biri, binlerce şifalıydı, O hep serinletirdi, suya hasret toprağı. Bir O şenlendirirdi, her vardığı vatanı, Cihan O’nu severdi, elbet O’da cihanı. Şimdi esefler olsun; yok, akmaya tâkâtı, Çöller sulamak dursun, çöle dönmüş dört yanı. Meyili eski meyil, O unutmuş hızını, Bu güç eski güç değil, nerde eski dermanı? İnişlerin yokuşu, kolayın zoru vardı, Türk, ırmağının sonu, böyle mi olmalıydı? Bizim öz dünyamızın, durgunlaşmış ırmağı, Ey Türkoğlu! Bu ırmak, yeniden coşacak mı? 1978- Yalvaç Özcan İşler |
""NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"...
.................................. Saygı ve Selamlar..