gam-ı har(e)
cidar sessizliğin soğukluğu
betona serpilmiş göz ıslaklığım gönül kapımın yegane mazgalı süngüsü kalbime geçmiş bakışların içimin tutuşmuş harmanı biliyorum... bu feryat durduramayacak yokluğunu şahadet ederim ki... her fecri sadık esnasında ezayım kıblegahımda böylece dururken cemalin bir melek içimden alana dek hafiflemiyor burkulan yüreğimin ağrısı nefes aralığıma denk düşen yarim dudağımın çatlamış susuzluğuna adını em diye sürerken secdelerde bozulana dek ahrazlığım dualara kundaklıyorum seni arşa arşınlanırken böyle avazım hüznü zarda kalsın nazarım ülküme uzak, düşüme yakın o en sırlı gecelerde göğsüme çatılsın kaşların "kaldır nikabını", lir olsun yüzüm ey hudutları olmayan hududum alemlere alem oluşumun zerki divanı rahlegahım, zuhuratım zapta geçiyorum gamı haremi sen bilme... harabat içinde sana dair zelilliğimi şerrin yedi kapısında ferman boynumun kırıklığında vebali aşkın sorgulardan geçiyorum epeydir ya itibarı riya etme ya da... hükmü cemalinle kır kalemi şüphelerin katreler yağdırmasın yedi alem kapısına asılayım ki gözümün ferine insin karalar gönlünün zindanına at beni sana bulaşmasın hüznü nar mutmain ol... yokluğun bir tek beni paralar. |
-Kalbimizin 'tan'ı gündüzlerde kalsın zai olmasın, güzel şair.
yormadan , yorulmadan aşk'la..
..
JinepS tarafından 8/27/2019 10:34:02 PM zamanında düzenlenmiştir.