Okumadığın kitapönünde duran pembe kaplı bir kitaptım bir gül resmi vardı üstümde, beyaz hem de en doğalından çocukluğum sallanıyordu salıncakta dilinde, bir dalda iki kiraz şarkısı üstünde beyaz bulutlar yoldaş ve elma ağacı yaprağı dalıyla anaç dokundun, açmadın sayfalarımı bakmadın ne yazıyordu alın yazımda korktun belkide kendini görmekten çiçeklerle süslü bir yaprakta aslında kendine tükürdün kimin bakışına bıraktıysan acı diline sürdü biberi ele küstün kendinden geçerken öylece kaldın belki karanlık bir gecede giremeden şiirimin içine kuru kalabalık bir pazarda pazarlanamazdı düşlerin bir tarafı baştan yenik diğer tarafta alıcısı olmayan soğuk gülümseme geçtiğini sandın mut tarafına gecenin baştan eksikti bir yıldızın zordu sabaha kaymak yere kurulan merdivenlerden kolay değildi aşkı yaşar gibi yapmak dar gelerek sokaklara evin penceresinden aşağıya hep umut sarkıtmak şimdi gölgen dolaşır dar çatıların altında okumadığın kitabın içinden silinir adın.. 16. 06. 2019 / Nazik Gülünay |
Sonra, sınavda oradan bi ton soru gelince.. Apışıp kaldım :)
Çizildi karizmamın pavyon tedrisli yılları.. Hep iyi görmekten, iyi bakmaktan..
Şeytan dans edeceği zaman çok masum bir kavalyedir..
Sevgimle kardeşim.
Pierre tarafından 6/30/2019 9:18:29 AM zamanında düzenlenmiştir.