...
gözbebeklerimden doğan heyecanlarım
kirpik altı ırmaklarıma düşüyor sevinçlerim boğulmadan dudaklarımın arkında yanaklarım tuzlu dalgalara yol ve nihayetinde insanım sol yanım inciniyor... tahammülden arınmış dünyada tahammülsüz artık yüreğim savrukluğu toplamaya çalıştıkça savuluyorum bende... gönül meydanında anarşist duygular molotof etkisi yaratırken kalbime sana kendimi ifade edemem ama bilirim... dilediğin kadar koş, bu dünya boş koşanın da, duranın da varacağı yer aynı gönülden gönüle coşanın varacağı yerde sen elemlenme ey kalbim sevinçten kanatlananın da hüzünden kanadı kırılanın da düşeceği yer aynı... kirpiklerim sırat köprüsü avuçlarımda sessiz dualarım yüz hatlarımda hüzün yarıkları acılar kıblegah misali dururken önümde dilim pelte bir tümcenin içinde sükût cümlelerimde beyt oluyor sen vakur dur yüreğim gidenin de, gelenin de sunağı aynı... |
Aynı köyün yolcusuyuz, köylüm
Selamlar hemşo