Ayşe ‘ye

...............



Bir yangın mevsiminden geçer gibi,
Bir ceylan ürkekliği üstümde.
Bir karlı dağ başında korkak.
Öyle halden anlamaz bir gecedeyim ki;
Şarkılar yürek yakar, sevgili bir uzak iklim.
Darağacına asılı bir ülkenin boynunda kırılıyorum.
Kırılır gül dalı,
dudağımda kırılan bir kadeh gibi hayat.

/Ondandır,
bütün parçalarım biraz da senden ibaret./

Boş meydanlara bağırıyorum.
Dolu meydanlarda yasaklıdır sesim.
Ve ben herşeye rağmen umutlar biriktiriyorum.
Her sokak başında vurulsam da şakağımdan,
Yüzüm hep sana dönüktür,
bilesin.

Bilirim, yarınlar güzel olacak.
Ve beni yarınlara götüren
beni öldüren bir bakışın olacak.
Bir yara izi gibi dursa da yaşayamadıklarımız,
Tüm ayrılıklarımız bizimle kanayacak.
Kanayacak...
Sen hayata aldanma.

İşte o zaman çocuklar gibi bakacağız gökyüzüne.
Tüm bulutlar dökülse de üstümüze,
uçurtmalarımız yıldızlara tutunacak.
Tutunacak,
Sen yağmura aldırma.

Bir hücrenin duvarından taşan ideolojilerim.
İran da asılan muhalif benim.
Ganj nehrine düşen hintli çocuk,
Mescidi aksayı savunan Filistinli genç benim.
Somali’de leş kargaları uçuşur tepemde.
Yolda açlıktan ölen esmer yürekli bebek benim.
İki ülkeyi ayıran bir duvar gibi yıkılırım.
Ne federalliğim kalır ne demokratlığım.
Amerika’da kaybettiklerine ağlayan bir Kızılderili gibiyim.
Kara çarşafımı söküp attım üstümden,
bir sigara yaktım, dumanını savurdum gökyüzüne.
Arabistan’da recm edilen o kadın benim.

Bütün nehirler denize çıksa da,
Dağlasa da gün ışığı bu çöl tenimi,
Hala ıslak acılar biriktiriyorum,
Bir ceylanın gözlerinde okunur ürkekliğim.
Can çekişen darağacının boynundaki o deniz benim.

/Vapurları izleyeceğiz seninle.
Bir Ahmet Kaya türküsü dudaklarımızda./

İşte o zaman çocuklar gibi bakacağız gökyüzüne.
Tüm bulutlar dökülse de üstümüze,
uçurtmalarımız yıldızlara tutunacak.
Tutunacak,
Sen yağmura aldırma.

................

bkrçkmk/eyubiye/ birvurgunbusevda