Mathilda
Bilinmeyen bir yer ve zamandan......
- BİR- Çok korkuyorum artık gökgürültüsünden / bulutları ağlatacaklar diye. . / Öyle bir yerdeyim ki; bilmek istemezsin asla / Mathilda... ........................................................................................... Sana bilmediğim bir yerlerden yazıyorum Mathilda. Yamaçları keskin dağlar el ele. Yıldızları kucağıma almışım . Ve eskiyen düşlerimi. (Ayışığı giydiriyorum onlara şimdi, üşümesinler diye...) Ve ben çaktırmadan zamana , alışmaya çalışıyorum her şeye yokluğunda. Ah! ......................................................................................... Bir iklimin ayakucunda hangi ağaca dayasam sırtımı bir orman yangını avuçlarımda. Yosun tutmuş bir mezartaşına yazılmış bir duayım sanki kimsesizler mezarlığında. Ve Mathilda Çok korkuyorum artık yağmurlardan tenimde dokunuşlarından iz bırakmayacaklar diye. ........................................................................................... Bir günbatımı yüzümü vurdum gecenin gözlerine. Siyahını yitirmiş bir tanyerindeyim. Baykuş sesleri Kulağımdaki, ve bütün Sabahların cesetleri yanıbaşımda. Işığımı çaldılar senden uzakta Mathilda. -İKİ- Tuzlu bir okyanus içtim/ bir kaşık suda boğulmamak için. / Darmadağınım bu aralar; bir şiir bile yazabilirim şu anda./ ............................................................................................................ Sana bilmediğim bir yerlerden yazıyorum Mathilda. Tütünüm bitti bugün. Bir menekşe yaprağıyla sarıyorum sancılarımı. Hangi taşa dokunsam canlanıyor. Parmaklarıma tutunuyor bir karınca . Kelebekler konuyor dizlerime. Bir gülüşü var ki şu an dolunayın; üstüme düştü düşecek gözlerin. Ve ben çocuk cıvıltılarını özledim Mathilda. Bir de çekmecemde buruştururp buruşturup atmaya kıyamadığım resimlerini. ........................................................................................... Bugün ayın yarısı Kaç çarşamba geçti bilmiyorum. Zaman yalpalıyor günlerimi. Birkaç bin defa acıktım mesela. Gözlerimdeki nehirlerde yıkandım defalarca. Ve denizlere dokundum bir kez bile ıslanmadan. Utanarak yıldızları saydım gökyüzünde. Yüzüne dokunmak istedim Mathilda. Bir de Parmakuçlarımı yakan gözyaşlarına. -ÜÇ- Bülbülleri öldürüyorlar yanıbaşımda/ ve içimden saksağanlar göçüyor. /Düşlerimden düşüyorsun sen Ben suya düşüyorum hayallerimle./ ................................................................................................ Sana bilmediğim bir yerlerden yazıyorum Mathilda. Kalemim kanatıyor artık kelimelerimi. Bir kış daha üşüyor diz kapaklarımda. Dudağımda donuyor kar taneleri. Titreyen çıplak dallara sarılıyorum. Ve gece kocaman ben küçüldükçe büyüyor büyüyor. Sensiz bu kaçıncı mevsim Mathilda, Bu kaçıncı hazan? Neden hala karanlıktayım. Artık sözcüklerden muafım biteviye/ Azrail bir daha el sürmüyor ruhuma. .............................................................................. Kırık bir çoban kavalı buldum bugün. Bir bülbül vuruldu yanıbaşımda. (İstediğin kadar Saksağan vur vurabilirsen, Ama Unutma bülbülü öldürmek günahtır . ) + Diyordu ya yazar. Öldürdüler Mathilda. Bir saniye içinde titreyerek can verdi yarım kalmış bir şarkıyla dudaklarında öylece. Sonra Küçücük bir mezar daha kazdım yanıbaşıma. İçimden lacivert- beyaz saksağanlar göçüyor Mathilda. -DÖRT- Ve ben de tükeniyorum artık/ son bir kez ölüyorum galiba. /Bir gökkuşağının peşinden koşuyorum umarsız; ve bir kenara atılıyorum , renklerini yitirmiş siyah beyaz bir film gibi. / ............................................................................................... Sana bilmediğim bir yerlerden yazıyorum Mathilda. Yaktım okuduğum bütün kitapları. Yaprak yaprak düştüm ağaçlardan. Saçlarımı okşadı bir bahar. Beni öptü mevsimler hatta. İnanabiliyor musun? Sorular sordum cevaplarını duymaktan korktuğum. Dağıldım; Her yağmurdan sonra düştüm gökkuşağından Bir okyanus bile boğamaz beni sandım defalarca. Sonra Bir asır daha geçti yanıbaşımdan. Yıllandım Kayıp bir inzivaya çekildim köşemde. (Şimdi bir kaşık suda bile boğuluyorum Mathilda.) ................................................................................. Zaman yok burda. Salçayı da sevebiliyormuşum mesela. Sırt sırta vermiş kederler silsilesinden sonra en çok hıçkıra hıçkıra ağlamayı özlüyor insan. Lakin tükeniyorum ben de Dizlerim taşıyamıyor artık seni Yırtık cebimden düşüyor ellerin. Hep yandım buralarda Tükendim. Ama söyle: Bir hayata, kaç ölüm düşer Mathilda? -SONSÖZ- Sana bilmediğim bir yerlerden yazıyorum Mathilda. Ve hiç sabah olmuyor buralarda. ........................ + Harper LEE ( Bülbülü öldürmek ) 9.1 2016 Bkrçkmk ( MATHİLDA ) |
Bu da dipnot olsun: Bu şiirde seviyeyi çok yükselttiğin için sanırım ne yazarsan yaz Mathilda ile anılacaksın. Mesela Odabaşı dendiğinde Feride'nin, İsmet Özel dendiğinde Evet İsyan'ın falan hatırlanması gibi...
Selamlar kardeşim.