YATALAK SEVDALAR
Bazen yanılır insan,
Yalan olur kendine kuşanarak yalnızlığını, Unutur adını çıkmazında keskin akşamların, Gördüğünü zanneder yok, Duyduğunu sarp yamaçların sesinde fısıltıları… Ben de yanıldım kör kürek zamanlarda hasat ederken ömrümü, Yalan oldum kendime ben de, Duydum ama için için kan ağlayan çığlıkları, Ama teselli ederek gönlümü Ve bir kuşun kanatlarına bırakarak ömrümü Ve o an çekip sevdamı derinliklerine, Bıraktım karanlığı al sokaklara... … Ki adım, Adım tertipti benim kara sevda kışlalarında, Hiçbir mahkeme yargılamadı oysa, Ve hiçbir yargıç kırmadı kalemimi Öyle demirden çelikten parmaklıklarda olmadı hayatımda, Uzun uzadıya yazacak kış akşamları da, Ama yanıldım işte, O şımarıkvari gülümsemelerine kaptırıp ömrümü, yatalak sevdaları besledim bir süre, Ve bir süre alkış tutarak acıma, Nöbet değişimlerini bekledim döneceğin akşam saatlerini fırsat bilip, Dönmedin ama Kuleler büyüdükçe büyüdü gözlerimde sonra Ve uzadıkça uzayan duvarların ardında gözbebeklerini aradım, Gözbebeklerini… Sürgit devam ederken günlerim… 17.03.2008 |
Duyarlı o güzel yüreğine ve ellerine sağlık,Dua ve selamlarımla.