GECE KIZI
Gece kızı, güzelim,
Can dediğim canım bildiğim, Hasret çektiğim hüsran gördüğüm… Olur da bir gün gidecek olursan eğer, Git şimdiden sevgi dolu yüreğinle, Güzelliğin ve içtenliğinle, Ve büyük bir tutkuyla âşık olmadan delice. Ama yüreğini bırakmadan ama gizlice... Ki ben gece kızı, Açıklarda dolaşan ağır bir yük gemisiyim, Bir iskelem bir limanım yok benim. Yanaşamam şeritlere, Ve özlemini çektiğim kıyılar hep uzaklardadır. Gülümsemeden söğüt salkım bir gece yüzüne, Güneş düşmeden henüz yerli yersiz içine, Ve toprak kokusu yayılmadan yüreğine, Git şimdiden uzaklara, dilediğin yere gece kızı… Şayet kalırsan gece kızı, Her gün ama her gün gün doğumuyla birlikte yeniden öleceksin, Ve doğacaksın gün batımıyla birlikte… Ay ışığı vuracak her gece tenine, Gözlerinin içi parlayacak gece kızı, Ve kuşanacaksın şefkatini parıldayan gözlerinle. … Geldim yine kıyısındayım bir kara parçasının, Bakıyorum dans eden bir ışığa, Ve dalıyorum büyük bir seviyle gece kızı… Biraz sonra sabah olacak, Git şimdiden uzaklara, Dilediğin yere gece kızı… Oysa körpe bir ağıt dağlanır tarihe, Ve gelgit olur binlercesinin diline, Biraz sonra başlar sancısı şafağın, Güneş doğar gün kararır, Aydınlık düşer gün kararır, Ve büyük bir hasret yuvalanır kara yazıma gece kızı, Emzirirken acımı utancında al bir sabah, Serinliğinde lav, serinliğinde kül olur düşlerim. Gece kızı, güzelim, Hüsran gördüğüm hasret çektiğim… Olur da bir gün gidecek olursan, Git şimdiden uzaklara, dilediğin yere gece kızı. 23.07.2015 |