TAN YELİNİN MÜJDESİNDE
Yıllarca,
Gurbetin fırtınası kasıp kavurdu yüreğimi, Ve üşüdü ellerim ayaklarım bir yaz mevsimi, Yine de bir umut gördüm işte, Ötelerde bir yerde serserilik yaparken bulutlar... Ki, yosun tutmuş bir gölün kıyısındaydım o an Ve yırtmaya çalışıyordum ağlarını hayat denilen soytarının. Soytarılığına, soytarılığına nefer olurken ellerim Ve öylesine zoraki, Öylesine zoraki geçti ki günlerim... Sırlarla dolu bir nehir doğaçlama yapıyor şimdi, Ürkek ardıçların, Tedirgin çamların, Asırlık çınarların arasında, Sümbüllerin, leylakların, orkidelerin selamıdır bu şenlik, Yağmurun sevgi selidir aralıklarla devam eden. Yeni mevsimin akşamsefasıdır hafiften kafası güzel. Asaletini yaşatan toprağın ninni söylemesidir çocuklarına Ve zorluklara göğüs gererek yeşertmesidir yarınlarını. Bir ağacın dalına yavaşça dokunduğunu görüyorum şimdi, sessiz tebessümlerini bir ırmağın kenarında, taşların üzerinde çıplak ayaklarınla gezindiğini... gözlerin, dağlarında ötesinde. ah güvercinim! Seni, seni öylesine çok seviyorum ki... ayaklarını üzengisine geçirip keyfe kedere dalıyor şimdi zaman. geçiyor günler, aylar, yıllar öylece ve karanlıklar cirit atmıyor artık ortalıkta, ki asimile olurken çarmıhında celladın gösterişsiz naraları, yeşeriyor tan yelinin müjdesinde umutlarım, sonra… ağrılı bir doğum gerçekleşiyor dağların ötesinde, sevinçli, güneşli günlerden yüreğime armağan. 14.08.2013 |
Alıp götürdü beni,
Sevgimle...