26
Yorum
80
Beğeni
0,0
Puan
2039
Okunma


Noktanın sancısı ciltler arasında
Küflü rafların kokusu
Eski tadı yok ardındaki sırrın
Tenhada sıkışan hayal kırıkları
Eksiliyor aklından geçenler
Sığmaz oyuğa melekler
Sessizlik Araf’ın kapısında
Eyvallah deyip mırıldanmak
Öfkeden midir?
Damladaki tufandan
Kahvenin telvesi yapışır boğazına
Ayakların altında buğday prangalıydı
Hasat zamanı başaklarında ağıt
Sıksan kâğıdı suda çözülüverecek
’’Karanlık sadece ışığın yokluğudur’’
Çemberinde yel değirmenleri
Güneşin gölgesi saçları okşamadı
Asma çardağına yapışan tahta çitler
Kuraklık olacağını anlayan toprak
Dudağının çatlağında
Bırakıp gittiler
Coğrafyası olmayan kayıp defterlerde
Eksiliyor aydınlığın kokusu
Bu denklemin geri dönüşü yok
İki istasyon sonrası yolculuk
Ardında kalır ıssızlığın.
Ummuhan Yıldız