söyleyecek kadar sevdimI- kentlerime bütün gölgeleriyle birden dedim ki beni azâd’ et köy huzuru gözlerini seçtiğimi söyledim toprağından havasından suyundan iyi kötü güzel çirkin cümle huyundan -birisini öylesine sevdim ki- gayrı... sahilinden kahvesinden sokağından caddesinden kıyısından köşesinden vapurundan düdüğünden yarınından bu gününden cayıp geçtiğimi söyledim -II- mozart’ıma tüm senfonileriyle birden dedim ki beni azâd’ et sûlh gurusu sesini seçtiğimi söyledim ömürlük hüznüme eş bakışından neyi sussam ânında anlayışından -birisini ölesiye sevdim ki- gayrı... korosunda kuğu boyunlu kadından ruhumun sol kapısını açan kadim anahtarlarından yirmi beş’inden ve kırk’ından ah kabrinin kenarından ayaklarımın ucunda sessiz çekip gittiğimi söyledim -III- denize bütün martılarıyla birden dedim ki beni azâd’ et gül kurusu benzinde açtığımı söyledim şiirime uyak çığlıklarından yeşil mavi gri beyaz dalgalarından -birisini gülesiye sevdim ki- gayrı... tadı tuzlu tuzlu ıslaklığından uzun boylu yosununun mis kokusundan yıldızının ana’sının can dostluğundan kayasından aya’sından ve kıyısından yakamozundan nazından ve de hazzından masmavi bir sevda için göçüp gittiğimi söyledim -IV- şiirime tütün mısralarımla birden dedim ki beni azâd’ et muştu muştu sözlerini içtiğimi söyledim acıtan kanatan sancıtan dünyalarımdan yalan yanlış eğri büğrü sevdalarımdan -birisini böylesine sevmişken- gayrı... ey zifiri gecelerimin ay yıldız ah geceliğimin ter oy odamın saman vay kalemimin kurşun hey kurşunumun barut ayy barutumun kan kokusu! o’na senden bile vazgeçtiğimi söyledim JD |
hadi
gel beni dirilt diriltebiliyorsan
vazgeçmek kolay
kal bakalım kalabiliyorsan
öldüğümü söylemiştim ya
hadi yaşat bakalım yaşatabiliyorsan.
fersahça
ölmek böyledir işte.