Sis...Herşeyin farkında olan kendine susuyorum Ne acayip uykudur bu Genişledikçe genişleyen yeşil kendiliğinden Derinde ve uzakta.. Ziyadesiyle gözleri parlayan gece testisinden su içmek Korkunun ve aklın ihtişamlı zerafeti Karanlığın omuzlarından geçerken Burada ölmůştük sahi Kaçıp kalaba ormanlardan yağız atla Gövdemizden çözülmüştük y/ay’la Vaktin kızıla döndüğü ateşi yakan tarih Kime söylüyorum ben Tekrar tekrar çizdiğim yüzünde netlik ararken Gözlerim sis Camlar buğulu Bir ışıkla yeri göğü sevmek Ve çarpılmak uyanık yellerin esintisiyle yalnızlığa Hani bazen kalırsınız olduğunuz yere çırılçıplak Şarkısını dinlersiniz suların Kirpiklerimde Islanmış göğ Haydi dön Yıldız ve ay la Herşey birbirine karışıyor Bir aydınlık büyüyor Bir karanlık Yeryüzünde.. Yalnızlık korkusu inlerken Üfle nefesimi o muazzam manzaraya Nur hüzünlü tenhalar Duvardaki resimler Ne acayip telaş bu Rüzgarların çakrasında. Nerdeyim Geceye karşı yosunlar boy atarken Ayağıma düşmüş bir dağ Bitmeyen sessizliğin masalımsı eteklerinden kayarken Ne söyleyebilirim ki Geçen onca zamana bak Anlamsız mı duruyordu aynalarda iki gözüm.. Sesinin tonunda yüzmek isterken ruhundan sonra Bu vakte buğulu camlar çok fena Herşeyin farkında olan kendine susturma umutları |
anlamsız mı duruyor
seni göstermeyen aynalar
harikasın
tebrikler