Zapta geçiyorum
Bu şiiri seni bekleme duvarlarından zapta geçiyorum
Kirpiklerimden dökülen mürekkeple not düşüyorum Yanaklarım gönül vadisine giden bir nehir yolu Dudaklarım tuzlu sel taşkınlarına yatak oluyor. Zaman kavramını önemsemediğim bir halden geçiyorum Omuzlarımın değil, kalbimin taşıdığı yükten yoruluyorum Bakışlarında inşa ettiğim şehirler yokluğunu yaşıyor İçimdeki yangınlara su taşıyor gözlerim. Ömrüme vuran aşkın en güzelinde tutuluyor aklım Burnumun direğini sızlatan bir ağrıdan kaçar gibi Dizginlerini koparmış deli bir tay misali Göğsümün kafesinde dört nala koşuyor özlemin. Kalbimin peydahladığı aşk, sancılar doğuruyor “Gönülden gönüle” varamıyor “yol gizli gizli” Odamın duvarlarına çarpan yokluğunda kayboluyorum Sana ulaşmayı denediğim tüm yollar sensizliğe çıkıyor. Bu şiiri iyi olasın diye huzur-i haktan zapta geçiyorum Avuçlarımda Amin’le diye dualar biriktiriyorum Yüzüm kıblegâhdan ve alnım secdelerden kalkmadan Bir ses, bir nefes ve amin ol karış yakarışlarıma. |