Sus 2
Tecellinin Arafatı II
seyrine kapıldığım cemalinde gülüşün aşka küs kanatlanmaya hazır kelebeklerin tırtıl evresi çocukluğun menzilinde, dudak kıvrımların dudaklarımın öpülesi masumiyetin en iç´li gizim... sakın aynadan gül´e üşümüşlüğü Pir´im çatlar ay incinir Talip düştüğün bütün hallerden cümle alemden bihaber kurttan, kuştan sırattır de geç! keskin bakışlarından döktüğün yeşil ırmak gözlerim çattığın kaşların herkesin ben! kırılır kozan gülüşünden nasiplenen Turnalar semaha durur uç uca tutuşur mektuplar bir tek bana yar uçurumların çağıran es´in! insan insana kabuk bağlamaz yara vebali ağır göçün mazlumun yüklendiği kahır ki kambur avuçlarında, vaad edilen cenneti taşır! sırtına giydiğin hırka küllerinden doğan Anka´ya yurt aslanın ağzında Elif-Lam-Mim sır.... içindeki eteşe karınca ağzıyla su taşırarak düşsem yangınına aşkla... ceylanların sütüyle serpilen İbrahim´in muştuyla yıkılan putlar kadar beyhude dünya! ilk okunan ezan gibi Bilal´i, sesi ile mukaddes kılan s’özün kudretine teslim olmak kadar hakkikat ehli.... Yusuf’un sabrıyla büyüyen ve Züleyha´yı pişiren ateşin iksiri öncesini makul sonrasını abdal kılan ilahi sır! susup susup divane korkularımdan sığınsam kanatlarının arasına İsmail´le, Hacer´e sunulan zemzemden içmek kadar bitmez ki sana sus susuzluğum.... sude nur haylazca |
divane korkularımdan sığınsam
kanatlarının arasına
İsmail´le, Hacer´e sunulan
zemzemden içmek kadar
bitmez ki sana sus susuzluğum....
şiir bütünüyle çok güzeldi ama final kısmı herşeyi özetledi, kutlarım güçlü kaleminizi ve yüreğimnizi, sevgili şair,saygı ve selamlarımla