9
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2042
Okunma

Tecellinin Arafatı II
seyrine kapıldığım cemalinde
gülüşün aşka küs
kanatlanmaya hazır kelebeklerin
tırtıl evresi çocukluğun
menzilinde, dudak kıvrımların dudaklarımın
öpülesi masumiyetin en iç´li gizim...
sakın aynadan
gül´e üşümüşlüğü Pir´im
çatlar ay incinir Talip
düştüğün bütün hallerden
cümle alemden bihaber
kurttan, kuştan
sırattır de geç!
keskin bakışlarından döktüğün
yeşil ırmak gözlerim
çattığın kaşların
herkesin ben!
kırılır kozan
gülüşünden nasiplenen Turnalar semaha durur
uç uca tutuşur mektuplar
bir tek bana yar uçurumların
çağıran es´in!
insan insana
kabuk bağlamaz yara
vebali ağır göçün
mazlumun yüklendiği kahır
ki kambur
avuçlarında,
vaad edilen cenneti taşır!
sırtına giydiğin hırka
küllerinden doğan Anka´ya yurt
aslanın ağzında Elif-Lam-Mim
sır....
içindeki eteşe
karınca ağzıyla su taşırarak
düşsem yangınına
aşkla...
ceylanların sütüyle serpilen
İbrahim´in
muştuyla yıkılan putlar kadar
beyhude dünya!
ilk okunan ezan gibi
Bilal´i, sesi ile mukaddes kılan
s’özün kudretine
teslim olmak kadar
hakkikat ehli....
Yusuf’un sabrıyla büyüyen
ve
Züleyha´yı pişiren ateşin iksiri
öncesini makul
sonrasını abdal kılan ilahi sır!
susup susup
divane korkularımdan sığınsam
kanatlarının arasına
İsmail´le, Hacer´e sunulan
zemzemden içmek kadar
bitmez ki sana sus susuzluğum....
sude nur haylazca
5.0
100% (18)