delilik belirtileri...
rusgar yavaslar sular durulur..
yagmur azalır ve sokağa cıkmayı göze alabilrsin artık... sessizlik baslar... susmak buyuk erdem gibi sen en erdemlisi gibi insanların... gozlerini acıp etrafa bakmanın zamanıdır simdi... toprak kokar sokaklar ıslak asfalttan bir ekmek kamyonu gecer ince bir korna sesi uyanmanın zamanıdır simdi hayata verdigin aradan kurtulup yol almanın seni hatırlatan her bir sarkının hükmü zayıflar yavas yavas ve yazılan her söz, toz tutmaya baslar bundan sonra tutulacagı raflarda sıradan bir hayatın ilk izleridir bunlar sabah kalkıp aksamdan hazırladıgın giysileri giymek gibi koyu demli bir bardak cay kıvamında yola cıkarsın ve yol eski yol değildir artık ve ben nem tutan duvarın kazınması gibi kazırken icimdeki izlerini yeni bir boyama için esyaların yeri ve rengi o kadar önemli değildir artık ardından birlikte izlenen filmlerden alınan mesajların önemi kalmaması gibi... birlikteyken tutulan notların bulundugu defterler cekmecelerde geriye dogru itilir anılar aklın uzagına birlikte yurunen yollar eski yollar degildir artık ve artık bir kız cocugunu dudaklarından öpmek heyecan değildir ihtiyarlayan bedenime... ne sevişmenin tadı var dudaklarımda nede yazmanın kışkırtan cekiciligi afili sözlerim ve ben zamanlaması ertelenmiş bir kaosa dogru yol alırken aksiyon filmlerinden anlam cıkarmaya calısan anlamı yoksada bari vakit oldurse denilen sonra sabah olan aksam olsada eve gitsek denilen ustune ustluk bu dilegin gerceklesince yetinmeyip sabah olsun işe gitsek denilen bu söylentilerin arasına sıkıstırılan bir hayat ve alışmak gibi rezilce bu oldu bittilere bir havalanı bekleme salonunda yapılan rotarları bile özluyor insan beklemeyi özlemek gibi tercih etmek gibi gönüllü bir köleliği mecbur tutulan bir özgurluge.... sonra ıslak asflattan bir ekmek kamyonu gecer ruzgar yavaslar hırsını alıpta sakinleşmiş bir ihtyar gibi baska bir gun baska bir kız cocuguna hazırlar kalbini adam sanki daha once hic tutulmamıs gibi kokusunu boynunda bırakmamıs gibi baska bir kadının acemice ne eski yoldur artık o birlikte yurunen nede eskir bekledikce hatırlanmamak icin cekmecenin arkasına ittirilen anıların kayıt tutuldugu o defterler bir dokunus yeter bazen... dokunan sensen eğer... |
yüreğine sağlık