Istanbul'u dinliyorumEllerimi tutmak mı istiyorsun Beni burada arama Istanbul Her yanım avuçlarından dökülüyor... Ben ki, Seyrine daldığım her harfin üzerine Gök elbisesi giydirip demirden ayaklarla Dünya kurdum... Henüz küçücüğüm Başımda esen yel öldürecek değil ya delişmen sesimi Her köşede gölge şarkısını söylerken çatılara Tenime yayılan masalın Düş kaçıran papatyaları Kokunla yayılan sokaklara güneşi koştum Biraz fazla olsa da uçarı suskunluğum içimde ağır bir taş.. Oysa Denizin köpüklerinden alıp yalnızlığı Ölüm getirmedim çayırlara hiç Anlayamadı kimse Yağmuru nasıl öptüğümü gece ışığında Ne kadar mutluymuş ıslanan kelebek Gel sen bana anlat El yazması buğusuyla Istanbul Yanağıma konan uçurumların Dilsiz serçe gürültüsü ceren bakışlı Rüzgar örseledikçe çocuğunu Henüz bir avuç toprakla Büyüyorum.. Işığı yanan odalar Bütün sesleri duyuyorum Az ileride deniz Beri geldiğimde Taze çay kokusu Eski bir radyoyla Istanbul’u dinliyorum |
Kaleminiz ve yüksek sesiniz daim olsun..
Şiir yeni bir yaşamdır…
...........................................Selam ve saygılarla..