'kalan yaradır'sen gidersin, ölüm soğuğu eser şehrin kaldırımlarında yüzün dönüktür önüne yaralı kollarından başlayıp iyileşmeye ve toksin düz bir sıcaklığın arasında kaybolur geride bıraktığın yerlerde temizliğe başlamıştır çoktan rüzgar çakmağın düzeltmediği ipten yaralar yoktur bu sefer her şey yerli yerinde daha açık bir eksik ile kapı açılır geriye artık kokun da seninle gitmeye hazırdır tebessüm etmeyi unutmuş liberal avamlığında saklanır yazdan kalma suyun kuma salgınlığı yarım sigara mezarıdır mavilikler ve otobüs durakları gidenler için rahatsızlık verir kanepe mitolojiyi laletayn sevme kusurudur şehrin öyküsü gece daha karanlıktır ağaçların ardında kabristan bir kadın daha rüyasında bıçaklanır bir adam daha toprağında sıcaktır bir kadın ve bir adamlar çoğalır sözölçümüne göre yaralarından beslenen bir kızın ağzıyla akıttığı mürekkeptir sessizlik yaraları önceden olanların üşüdüğü penceresiz bir odadır sanat kanatları artık yetemediğinden ölen kuşların matemidir birikmiş ne varsa akar poşetin içinden birazdan eskiyi getirseler hor görülür yalnız muannat birazdan, geçmiş sen gidersin çakmakla yakılmayacak yaralar doğurup çakmak az önce kazdığı topraktan sıkılmıştır gidenlere ayrılan kanepelerde uyuyakalır tarih aylar saygı duysa da, duygusuzdur yıllara karşı yıllarca süren bekleyişlerin iki kırlent arasıdır on dokuz yüzyıla bir paha roma mozolesinin ucundaki son ciddi taş yarar yeni tip adamcılığın kaşını uygunsuz bir arketip doğmak üzeredir iki bebeğin yurdunda damlar sonra acı içerisinde keyifsiz; rengarenk bir acı üzerine kayıtsızlığın özgürlüğünü kaybetmeden adımlarsın nebulalar sarar bu gidişini kameralar denk gelir gelmez, sahici kalır evrim geçirir kırılmaya müsait gevrek bir günde elimde solmuş bir yaprağın göğüs kafesinde biriken sarı acıdır ışıklandırılmışdır, az neon, az demon memnuniyetsizlikten ötürü kavrayış kıtlığı, yaşayan şairler teranesidir önyargı kerhanesinde abdest alan bir böcektir olmamışlığın gizli gücüdür sakin inleyiş kavuşumun habercisi nice kabul edilmiş kabuk tutmuş yaralar en ince yerinden ipe asılır sen gidersin, hayır, hayır yaralar hissiz kalan çoktan gitmiştir. |
bunun için mi sarılıyoruz aşka
kutlarım şair