Içimden ve üstümden geçer yol
Ilık mevsimler
Hırkalar
Mor çiçekli ağaçlar ve
Gül koklayan camlar...




Gövdemde sözü geçen ekinin suyu
Günlerden deniz
Bağlardan yağmur
Iliklerimde bu iki bağ’ın kızıl kumlu ağrısı
Aklımın kavşağında ruhuma notalanan.
Ey benim buğday tanem
Biraz önce ormanlar geçtim
Ellerimde kibar yapraklar
Göklere ’ah’olup uzanan...




Gölgeler mi şiiri sever
Şiir mi gölgeleri serilince kırbaç şaklı duvarlar
Güneşin şavkında gündüz ve gece sarı nakış
Ki,bu ışıklı kılıçlarda yay sabrı
Keskin bir ülke gözlerimin elasına
Renkli iplikler minval olsun alnımın mavi çiçekli yazısına
Emzikli kap’lar getirin uykumun ağzına
Azar azar köylere ve kuytulara
Damlatır gibi...
iletin odamı uzakların kıvrılan gecesine
Yapın işte bir şeyler
Hayata dönsün korkular
Ter akarken avuçlarımdan..






Özledim
Çırpındıkça kanat bırakan beyazı
Dilsiz kuşları ve
Tatlı su sarnıçlarını
Özledim diyorum
Az ileride yolun sonundaki saatleri
Kopan kaya parçalarını
içimdeki madeni