Aklımın duvarlarında nem almış
Bir yığın duygu kırığı
Başımın köklerini kemirir
Gün kısıyor gözlerini sevgilisine
Her gün aynı vakitte
Üç boyutlu d/okunuşlar aranıyorken aşka
Kırmızı bültenle
Aç bitir sevdaları vuruyor alnından yalnızlık
Gecenin saçları ateş rengi
Tutkunun ellerini öpüp
Çözüyor dilimi
Gün ışığında sevişmelere

Siyahi bulutların kadrajına girdi
Mezopotamya ovası
Beyazdan arta kalanlara razıyım
Yıkık dökük
Adımlarım hızlanır yüreğimin avlusuna
Perdeler yırtılırDicle kıyılarında
Aynalar fısıldar sırrını
Bildiğimi tekrarlar

Hazan yüklü dudaklara evriliyor
Sarnıçta biriken bozlaşmış anılar
Gökyüzünü tutar sarı baharlar
Uçurumun kenarından çekip alır
Solmadan hayatın tüm renkleri
Sarı denizler düşletir
Sarı hüzünler yağdırır üzerime
Oluk oluk akar sararan y/anlarımdan
Tutamam sarı damlaları kirpiğimde
Sarı ekinlerle b/içilmiş kederlerime
Sarı ışıklar gerek
Sarı şarkılar eşliğinde
Sevdayı sarıdan yaşamak yakışır bana da

Bağ bozumunda
Sarhoş olmayı bekleyen süzümler gibi
Kakule kokusunda kaybederim kendimi
Alır sertliğimi sarı fincanlar
Sararan umutları bir b/aşka beslirim

Zihnime ağır gelen düşler
K/açıp göğsüme yaslanıyor
Ve anlarım ki her eylül
Sarı baharlar doğuruyor
Üç vakte kadar

Bahçe(feyz al)