Gökyüzü Mevsimi/gün batmadan, içimde yandı akşam alev alev yanıyorken, ne kadar soğuk bu dünya böyle/ güzel cümleler kurmak isterdim insanlık üstüne Yaradan’dan ötürü se/ven/vilen ve sevgisi yaraya merhem ahhh/ hiç kimseler sevmiyor kimseyi artık / sevgisiz, paronayak kalpler vefâsı yok cefâsı çok tanıdık geleceğe sızan zifir / zehir kof sözler karanfilleri kanatanlar matinesi sahnede daraltıyor içimizi mahmuzlanamıyor umutlar kül rengi bir gökyüzü üzerimizde beyaz bir sessizlik taşıyor sandukalar karanlık kederi getirip seriyorlar evlere dünden daha iyi olacak ne var yine, yeniden aynı filmi göreceğiz ey günaha meyilliler dilinizde kana bulanırken sözcükler harcı âlem kalbinizde kazdığınız mezarlarımız aksisedalarınızdır /ne zaman açılır gönlümün kapıları bilir misiniz girmeyin Yaradan’ımla arama / geçmişin dökümünü yazın aklınıza kulağınıza küpe diye takın gökyüzü mevsimi gelince nasibiniz herkesin nasibinden kimse görmez mezar karanlığını ne bir zamanlar yaşanan saltanat ne ciritte kazanmışlığınız ne zafer sarhoşluğunuz ne de kaç bin fitte olduğunuz kalır geçer akçe kalbinizden dökülenler olanca heybetiyle bir tek ölüm dik durabilir ancak Hâdiye Kaptan |
Duygu diyarında gezer
Dünya malı yiyen azar
Bize gönül ehli gerek
Tebrik ediyorum ÜSTADIM
Kaleminiz hiç susmasın
Her daim hakikat yazsın
Okuyanlar feyiz alsın
Sizinle selamet bulsun
Başarılar diliyorum
SELAM VE DUA İLE