55
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3502
Okunma
Ahh...Dila
Cennetim / Cehennemim /de sen oldun
bir denizin suları çekilirken
bir kapı üzerime örtülürken
yaşama sağırdı bedenim
soğuk namlu ucuna, âvâre yürürken adımlarım
karıncalar gibi üşüşüyordu aklıma Ölüm
gümbür gümbür bir deli Boran’dı göğsüme vuran
ateşteki son kızıllık da geçiyordu ki;
sen geldin Dila / sen geldin...
bahardan nağmelerle geldin
söylenmemiş masalları dinlerken
rüzgâr uyudu göğsünde
içimdeki denizde duruldu sular
gemiyi, karaya oturmaktan kurtaran
karanlık kuytulardaki deniz feneriydin
görmediklerimi bağırdı dilin
Ahh...Dila
gün çiçeği ne isterdi güneşten !
sevmek için sebep yoktu seni
sebepsiz de sevilirdi
hayâlde koydum/ yalnızlığımın başını omuzuna
sığınırken birbirimizin avuçlarına
yüreklerimizle sarıldık yanlızca
aynada duran iki mâsum resim gibi
Ahh...Dila
karanlık geçitlerdeki baykuşları savuran
masumca sevmeye uzanan hoyrat elleri durduran/dı
gözlerindeki ışık huzmeleri
Dünya durdukça içimde yaşayacaksın bil ki...
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
5.0
100% (4)