VAZGEÇERSEM EĞERkaç kez kayıptın bende kaç kez öldürdüm seni dilimle kaç kez yeniden doğdun yine ağrın çokçaydı her seferinde bir kurşun sende ise / diğeri bende tükenip düştüm her seferinde yalan dilinden doğdu gün ortası karanlığım bilinmez / çıkmaz yollara sürdü âvâre yol yarıyken dönen sen oldun hep geriye / geriye hep senin elinde söndü, yanan meşâle nefesime taze baharken indi güzün birden / safran sarısı tende sen mağrur / maskeli yüzlü ben, sana hep mecbur / çatallı dilli derin vadiler karmaşık kuytularda salındın hep yolun sonunu getiremedin bir türlü bir hiçlik yangının sisi vardı aramızda bir yontu taşını kanırtır gibi yüreğimin üstünde durmadan gidip geldi bir el silueti bir robot gibi, her seferinde aklım iner soğuk taş merdivenlerini güneşsiz zindan kapısını aralardı tevekkülle elim son yaşadığımdır bu zulüm siren çınlamalarında şimdi kulağım göz gez arpacık / tetikte parmağım dağılacak sis, ahdım olsun yabancıyız bundan sonra haketmeyen için / bir daha asla içimin canından vazgeçmeyeceğim Geçersem ! zehir zıkkım olsun yarınlarım bana... Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
terennum
kutluyorum