ARAYIŞ
seni arıyorum İstanbul sokaklarında
ben İstanbul da değilim İstanbul bende değil su yerine göz yaşlarımı içiyorum pınarlar benim neyime pınarlar benim neyim umut arıyorum şu kahrolası bahtsızlığıma gündüzler zindan olmuş geceler zehir bakmayın yarım asırla vedalaşmış yaşıma belki bir çağlayandır gönlüm yada azgın bir nehir istiyorum hem kanıma giresin hemde canıma yeter ki senden gelsin bu emir öyle naz yapıp ta durma uzağımda gözlerim sevdan kollarım urgan olmaya hazır seni arıyorum karşıda Tepebaşında Yeşilçam mı deyim Beyoğlu mu deyim Emirgân da çay içerken dolanıyor sun kaşığıma martıların sesinimi bülbüllerin dersini mi dinleyeyim seni arıyorum dünlerimde yarınlarımda makamı ne edeyim mülkü ne edeyim sen teksin sensizlik tektir kelimeler tutuklanmış hepsi olmuş ilmeğim gelmişte geçiyorsa artık Kandilli de yoğurt ısmarlama sırası ne çıkar ki bedelini ben ödeyeyim yeter ki sefasını süren sen ol Justinyen den kalma ise Ayasofya nin mirası bırak Fatih in ben olayım bırak sultan im sen ol hani burnumda tütmedi desem de yalan olur Çayırbaşı bırak biraz daha oyalanayım bırak Büyükdere de boğulayım bir gün okunacaksa eğer şu naaş imin selasi bırak kefensiz kaldırılayım bırak toprağa sarılayım en sonunda yazılacaksa şayet mezar taşım bırak doğum tarihsiz olayım yeter ki ölümsüz olan sen ol |