Öyle işte...Her nefes alıp verişte yanmaksa aşk Yanılmaz gönül göğe uzanmış süslü mavide... Sızlayan örtüdür üzerime örtülen gece Sırdır..umuttur..hüzünlü şarkılarda deniz Ki,görürüm vapurlar gelir geçer Sırt sırta vermiş iki kayanın Kekik kokan doruklarında dalgalanır bulutlar Ve özgürlük ak çiçek gibi biçimlendikçe ruhumda Taşa bakan tozdan kollarım kendimi Karaağaçlarda takvimler erirken Kalbimden geçen söze kimse uğramadı Suyun şahitliği var gözlerimde Sesinin tam ortasında kavruluyorum Nicedir yüreğimin toprağına Gökkuşağı bağladım Döküldü kuşlar Ağzımın kıyısına Yağmurlar koştu benimle Öperken resmini Aşka boyandı Güneşi yiyen yıldızlar Sen oldun Sevgili, Her şeyin sensizliğe vuran saatlerindeyim Uçurtma kuyrukları yükseliyor kirli camlardan Gidiyorum Sırtımda çocuk çantası Ayaklarımda izin Sahi Ruhun değil miydi güzelliğimi yeşerten Gözlerimi kocaman açtıran sevdanın hurcuna Peki, Sustuğun vakitler Beyaz bir adres olsun kalbine Mavi atlara binerken anlattıklarım Dilimi asıyorum karanlığına Duydun mu savrulan göçümü ruhuna Bir kez daha Kıyılarda ıslığımı nakış nakış işledim ceketine Gül suyu ile yıkadıkça şiirlerimi Hep aynı hedefte bekledim Şaşmadım Aklı zorlayan düşünceyi uyandırdım Gördüm ki A’ya giden yolda hata yapmadım Kaderimi iyi belledim Parmakuçlarından ayışığı dökülürken.. |
Sessizliğimle anlattıklarım
Havada asılı kaldı
Şimdi bir değilde bin kelam
Anlatsam sana
........... Sustum
Hüznün içinde dolandığı dokunaklı bir şiirdi şairem
Yüreğini kimsenin kırmasına izin verme sevgimle