0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1331
Okunma

gözlerimin çanağına asılı yürek nasırlarım
dünden kalma sensizliği omuzlayarak
yalnızlık köşkünden gün aralıyorum
nasılım diye sorma
zemherinin çiğle birleştiği yerden doğuyorum
bu yüzden yeni halimi biraz yadırgıyorum
merak etme, büyütülecek bir şey yok
sadece gelirken doldurduğun boşluk,
giderken daha büyük çukur açtı içimde
kimse farketmesin diye yokluğunu,
içimi özleminle örtüyorum
günüm nasıl geçiyor diye merak etme
tamamen organik bir ihanetin,
etkisi yüksek yalnızlıkla güne başlıyorum
akşamdan kalma kederden yudumlayıp
son derece sağlıklı kahvaltı yapıyorum
anlayacağın iyiyim…
sen nasılsın?
uğruna heba edildiğim hayallerine kavuştun mu?
bağışla…
sahiden merakımdan soruyorum
kumaşı sağlam yorganın sağlam insandan,
jantları parlayan bir arabanın,
yüzüne bakarken
gözleri parlayan aşıktan farkı nedir?
ten yangınların,
can ağrılarıma denk geliyor mu?
elinden tuttuğun akıl seni huzura,
serildiğin çarşaf seni mutluluğa
ve…
dokunduğun ten seni aşka götürüyor mu…?
neyse…
biliyorum ki
köksüz gövde çürümeye,
gövdesiz dal kırılmaya,
dalsız yaprak savrulmaya mahkumdur…
5.0
100% (3)