ben seni unutacaktım
ben seni unutacaktım
ruhumu önüme çıkan ilk hendeğe atabilseydim üstünü toprakla örtecektim bedenimi ölü bir ceset gibi dolaştıracaktım anlamların yitirildiği duygunun zirvesinde anlamsızlığın dibini bulacaktım ben seni unutacaktım yaralarıma attığın dikişleri söküp seni kanatacaktım sol yanımla birlikte göğsümden çıkararak seni atacaktım ruhumu bırakabilseydim ardımda seni imkansızlığın içine iterek karanlık duvarlara ruhunu asacaktım ben seni unutacaktım bir kadehin cam parçasıyla kesip yüzümü silüetini yüz hatlarımdan silecektim nefeslerini tenime işlediğinden beri nöbet geçiren acılarımı dindirecektim tenimi bedenimden yüzüp, kokunu üzerimden silecektim ben seni unutacaktım binlerce kilometre taşının her birine kafamı vura vura, aklımdaki seni parçalayacaktım cinnet getiren düşüncelerde büyüdükçe öfkelerim nefret zırhıyla kuşanıp, seni öldürecektim ben seni unutacaktım ruhumu hendeğe atabilseydim yaralarıma attığın dikişleri sökecektim tenimi bedenimden yüzerek, söz geçirebilseydim kalbime seni unutacaktım… Stockholm 27.03.2018 |