İçinden geçtiğimizEllerimi tut Çok korkuyorum Çünkü güneş sadece bana açmayacak Bir dil söyle Ölüm ve yaşam Tren istasyonları, şizofrenik sokaklar nereye akar Geriye dönmez su, gözü yaşlı denize Bütün geçmiş ve şimdi İstiridyede saklanmış ölülerdik Kutsal heykellerin salıncakları, boş raflar Balad rüzgârı çok aşina. Urrica sen şimdi gözüme bak Sakla beni Alacakaranlık zamanı bu Yine merdivenler aynı Kırılmaya meyilli bir çatı arasında Denizin kaç ruhu var Kadın Adam Tohum burada iyi Küfür tanrının sesi. Yorulduğunda kanatlarımız süründüğümüz yere gidelim mi? Yırtık havada parlamayan bir arzu gibi. |