Yolcu
Başını yasladığın derin yokluk
Kaderin hafızana zehridir ey yolcu Akrep ateşte insanoğlu Külden küsmenin açıklaması da yok Ve bu kötülük elinde bastonla Musaya evrilmez, bileceksin Sızıp siyahın içine Işığın kalbinde acıyı alt edeceksin. Suyu ağır ağır taşıyacaksın karıncaya Ateşte yananın Allahı var ey ademoğlu Bozkır düşlere gülistanı heba edenin Uykusunu isyanla böleceksin Çağıracaksın nemrudu, sineği ve kaderi Şahit kılacaksın bir kavmin eziyetine Yoklukla başını ezdiğine ey yolcu Dönüp dönüp susacaksın, Sönüp sönüp yanacaksın. Mürekkep hangi nehirden aldıysa suyunu Önce ona şiir yazılmalıdır Aksini düşünmenin yalnızlığı sembolik Aza kanaat getirip bir isyan emzirince Yürüttüğün aklın yılanına sarılacaksın Yolcusun azığını çaldırma İnanci var diye ebu Lehebin kuru ellerini öpme Ey yolcu! Ey rengin ve suyun yalan yazılmış tarihi Aşk aşk diye çürüttüğün gençlik Yeryüzüne saplanmış bir mezar taşı. Deyu deyu diye başını taştan taşa vuranın kalbinden Isırgan otunu dereceksin Bir küfür olacak dilsizlik, kuyunun dibinde Küfre biat edenin zincirini öpeceksin Ağaç hamura, hamur sayfaya döndüğünde Kaleme muhtaç olmuş bahar olacaksın Ey yolcu! Ey bitmeyen yolun sebebi Fıtratına çiçekler ekip giden sevgililer olsa da Sen, kendini sevdiğin yere döneceksin. Nedim KARDAŞ |
..........................................................................BALZAC
........................................... Saygı ve Selamlar..