İÇİMDEKİ BAHÇEBir sigara yakıyorum Yaşadığımı hissetmek istiyorum. Bu gece İstanbul’un anasını değil babasını satıyorum... On dokuz ana haberlerinden bana ne acımasız zamanın dibine vuruyorum. Kendi ellerimle yükseğe koyduklarımı tek celsede yere indiriyorum. Aldırmıyorum kendi etrafında dönenlere kimsenin kimseden haberi olmazmış bana ne..? Şarkılar da kimseyi söylemiyor eskisi gibi Kelime dağarcığından bakış açısından da anlamam Çıkamayacağım kuyuya da taş atmam. Elimi gözüme sürmek gibi bir lüksüm olmadığı gibi büyük olmak için doğduğumu kim söyledi...? Yıldızlar söndürünce ışıklarını Saat Kulesinin gongu’na taktım bütün uçurtmaları. Çağırdım çocukları leblebi tozu bayramına, bağladım uçan balonları karnavala. Anlattım bir çoban masalını onlara... Aman ha dedim ; ’mişli’ geçmişler dolanmasın ayaklarınıza karabasanlar karışmasın rüyalarınıza baharlar konsun balkonlarınıza salıncaklar kurulsun uslarına... Söyletmeyin aynaları beyler Esmeyi ve sevmeyi anlatalım Onlar’a yaşarken ölmesin çocuklar... çünkü onların gölgesi durur içimizdeki duvarın aynasında..! ferda,ca |
SAYGILARIMLA EFENDİM.