Kahve(f)rengi II
Bir çocuk şimdi
Tüm bedensel özrünü silerken babasının omuzlarına Annesine düşerken fildişi ibadetlerle Yaratılmışlığın eksiğini kapatan Levh’e bakıp, düşen yüzünü kaldıran Bir çocuk Karşımda kahve(f)rengi katrenin akışına ilişen Deniz şehirleri gibi Gözlerin dağlara çarpmadığı bir huzurda Ayaklarını hissedip Annesinin gözlerini okuyan Bir çocuk Bir mevsimi temizler gibi dönenceler arasında Akıl almaz Kalbimin közüne dökülen sihirli kaya tuzu Acıtarak , kanatarak Ok çalan bir yay gerginliğinde Etime ve kağıda satır darbeleriyle düşen Bu çocuk neden Kalbini bedenine sağarak Yeniden yaratılmayı istemez Bir kadın için ya da Çocuktur ya! Ondan. İsteklidir...ama; Araf’ta bir gem vurulmuştur diline Sesini Ebubekir’i Cebrail’e kılan berzah ağlarında Saygıdan uzayan ağaçların sesine benzetir Rüyaları bal mumu heykeller gibi Hem sahici hem sair Bir çocuk şimdi Arkama baktığım Sebepsiz bağrışan sabah kuşlarına gebe Ve sebepsiz ağlayacağım anlar için Bir çocuk sonra, bir çocuk önce yaratılmış Merhamet duygumu öpen Bir çocuk. Ahmet Serdar OĞUZ / TOKAT |