ellerine rehin düşmüşümkim kıydı kuytu karanlıklarda fısıltıları şahit tutarak varlığıma ve sen çığlığından bana sığındığın o günleri ne çabuk "aç kollarını gideyim" sözlerine düşürdün... oysa acemi tufanların bıraktığı tortular gibiydin kendi depreminde bile sallanamazken ıskalarken tüm tebessümlerimi nasıl boğdun beni bu çölün ortasında yangın yakanın değil miydi oysa.. ? -göğsüme kıydığın nikah sövülmüş bir öykünün vedasıydı demekki olsun ! gökyüzüm kan ağlıyor diye can çekişecek değilsin ıslığında kimsesizdir insan yalınayak arsızlığında. " nabzım anlasaydın nöbetlerinde atarken düşürmüşüm kendimi sus paylarına, devrik cümlelerde ziyan olmuşum..." nefesimi örttüğüm günler uzak değil kapkara matemlere el salladığım elvedalar yakın semtlerde adımlarım şiir şiir iniltisiz çaresizliğim bulvarlarda uzak değil sevgili boğazıma dizdiğin lokmaların hesabı uzak değil yapraklar sararmadan dolar bu takviminde miadı. "sürüm sürüm beni sürdüğün dünlerime sabahlara küsen gözlerimle bakıyorum. o kadar sevmişim ki günahlarını göğsüme mıhladığın yangınları hala aşk sanıyorum..." uzun lafın kısasından döndüm bozuk saatlerin doğruyu gösterdiği anı kaçırmışım. dudaklarımda birikmiş göz yaşlarım masumca son besmeleye cüretlenişim var damağımda bir acayip tat bir ömrün en çıplak anında ellerine rehin düşmüşüm. "iki nefes arası bile unutmazken seni iki ömür arası gözden düşmüşüm..." içimde boyumu aşmış bir acı saklıyorum gönlümün ruhsatı kayıp sanrılarda hevesimin künyesi silik bir hal almış en fazla bir kaç cümle daha hatırımda artık bana düşen yargısız yazgıyı kusmak tüm yalanlara usul bir feveranla avaz avaz susmak... "biri bana yeniden derse eskidendi diyeceğim. yalnız, mağrur ve üzgün elbet ruhumun üflendiği yere bir başına gideceğim..." İsmail Yılmaz |
Beğendim ...
Kutlarım...
................................................ Selam ve Saygılar..