Pervasız
pervam yok
gözlerini mumyalayan annem bakmıyor artık ardımdan kehribar bir tepede saklıyorum düşümün yağız tarafını yalazlanıyor hayat aşklarda biter nasıl bitiyorsa yol tespihin ucunda yeniden bağlar kendini dönmeye pervanenin nefesi her yanma öykünmektir birazda aşka başlar yeni bir öykü suların ışımasında boşluk öldürecek birşey bulamaz boğar havanın kemendiyle günü terletir sancıları ay göz kırpar yeşerir saçlarının ormanı mavi bir rüzgarda hasret uzak bir işkenceci yağmurdan sonra varış kılınır bedenim bütün trenlerin son istasyonuna aşk zamansızlıkla düelloda bilmez derisi altında yanan ömrü uzun ölüm oyununun zaferfini boş vagonlar yanaşır batmaya yakın güneşin ayaklarına der ki dinle pervasızım; git... zamansız kıpraşıyor zaman ve kozasını dişlemede ölüm K.Y. |
zamansız kıpraşıyor zaman
ve kozasını dişlemede ölüm
................................yazan yüreğinize sağlık
Tümüyle güzel bir şiir okudum