HAZİRAN TÜRKÜSÜŞiirin hikayesini görmek için tıklayın En büyük umudum kalemimi kâğıda dokundurup öylece mürekkebin bitmesini beklemekti. Bu sayede kâğıdın aşka geçirgenliğini kanıtlayacaktım. Çünkü kalem şairin hayallerinden gerçeğe yolculuğunda destek aldığı bastonudur. A.N
Cam tavanda birikir bazen söylemek istediklerim. Bir umutla bin parçaya bölünür yüreğim. Dizlerimi böğrüme çeker öylece kalırım. Kimi zaman bir kaş çatış kimi zaman yüzümde genişler gülümseyişim. ’İçimde bir atlı koşar bin kanatla’ bazen gül damlasında boğulurum gül bahçesinde. Yüreğimdeki yarayı ele verse de gözlerim, ne haziran yağmurları alabilir bu gözlerin nemini ne de toprak bile bilir hasretin böylesini. Bir makam tuttururum en fiyakalısından oynak bir akşamın koynunda. Sohbet kokar aklım hala İstanbul siner üzerime bir kez daha. Direngen bir dehliz olur anılar kocamış bir köpek dolanır sokaklarında. Boğuk yankıları ulaşır geçmişin alaborasına Kusarım avuntuları karşı kaldırıma. Uyum yasaları çıkartırım kendime büyük alkışlarla. Sözcüklerin sana kalkan ellerinde toplarım parmak izlerini. hadi bulun yalancıyı der gibi direnirim sessizliğe... Hatıralar gerçek, umutlarda bir şey var Her acı diğerinin uzaklığı ile oyalayamıyor kendini sığdıramazken yalnızlığı sen(siz)liğime. Ellerinden tutuyorum geçmişi yürüyoruz birlikte en dibinden gözlerinin kahvesinde... ferda,ca |
ŞİİRLERİMİ PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…
Samimiyetimle kutlarım…
………………………………. Saygı ve Selamlar…