Geri geri yürüyensigaranı tüttürüyorsun arkamı döndüğüm yolda hüznün güneşi olur mu olmadı işte çatık kaşlı bir gün karşıladı beni ne yapacağımı düşündüm iki uzak dağı birleştirmek için kendi tohumları yeter miydi her dağa kabaran toprak, derinden fışkıran su üstünde yaşamaya çalışan insan toprağın koynundaki solucan karanlık günlere alışamadığım gibi alışamadım yüzündeki karanlık gölgelere eski zaman artığı yakıcı taşlar yontulmamış biçimsiz ateş yakmaya çalışan biri de yok üstelik güzel günleri toplayıp gidiyor belirsiz bir zamanda ölümü bekleyecek yine de toplayıp öngörünü öne almak gerek geriye kaçmış adımını büyüdür söz konuşmazsan kapanır sevgi musluğu bile bakıyorum dönüp arkama geri geri yürüyen sevgiliye sigarası sönmemiş.. 29. 03. 2017 / Nazik Gülünay |