GERÇEKLER HÜKÜMSÜZDÜR
-bir bardak çayı içmek aynı dudak izinden-
demlenmiş sabah çayını., beraber içmek için pencere önünde ellerimizi alıp ellerimizin içine., söz vermiştik ya birbirimize ve hatta yazacağımız romanın o sayfasına., işaret koymuştuk böyle bir sabahın keyfi., bu sayfaya ne kadar çok yakışır diye… aşk ağacına aşı yapar gibi.., söz verirken gözlerimiz birbirine.., biz nasıl da sus-pus olmuştuk… /siz hiç., pencereden dağlara doğru fırlattığınız boş çay bardağı ardından., asla dönüşü olmayacak bir göçmen kuşa bakar gibi baktınız mı yürek yangınında yanan gözlerinizle/ . .., -yaşanmayacağı bilinmeyen bir sabahta- saati sabah radyoda çalacak ilk vuslat türküsüne ayarlamıştık yani uyuyup kalmayalım diye.., her şeyi inceden hesaplamıştık umut çiçekleri renk saçıyordu ama unuttuğumuz bir şey vardı biz suyu çekilen hayal denizinde son yelkenlinin forsalarıydık… esmeyen rüzgarın.., kendine bile yetmeyen nefesine kalmıştık.., ve vakit son gece yarısıydı… /ben., dalından kopup yere düşen elmanın çıkardığı sesi duymasam., inanın.., kapatıp gözlerimi bırakırdım kendimi sonsuz boşluğa dağlara fırlattığım boş bardağın ardından/ . .., -ama eğer hayalin varsa gerçeğin hükmü yoktur— şimdi zemherinin baharı açma zamanı., haydi bakalım uykuya bakarsınız bu gece kelebek kanatlı bir melek konar omuzunuza tohum topraktan çıkar gibi., vuslat türküleri doğar uzaklardan alır götürür sizi., sıfatların ben’den biz’e döndüğü dünyalara… ve uyandığınız da görürsünüz ki., çay demlenmiş olur ocakta.., bardağı alırsınız dolaptan., gözünüzü açmadan… /yani canımın içi.., eğer yaşadığın bir şey varsa., yaşanamayanın hükmü yoktur.., hayal bile olsa., bardaktan boşalırcasına aşk yağacak birazdan şimdi ilk yudumu sen iç sonra da ben., dudağının değdiği yerden/ Cevat Çeştepe |
Düşündüren, devamını dilediğim harikulade anlamlı güzel dizelerin sonsuza dek sürmesi dileklerimle, selamlayıp kutluyorum dost şairim sayın Çeştepe sizi. Kemal polat